
İstanbul Arkeoloji Müzesi
17.09.2024 20:16
İstanbul Arkeoloji Müzesi üç ayrı birimden oluşan kompleksin bir parçasıdır. Bu kompleks içerisinde İstanbul Arkeoloji Müzesi dışında Eski Şark Eserleri Müzesi ile Çinili Köşk Müzesi yer alır. Burası İstanbul’un aynı zamanda ilk müzesi olarak geçer. Kompleks içerisinde Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş topraklarından getirilmiş olan ve farklı kültürlere de ait olan yüz binlerce eser teşhir edilir.
Arkeoloji Müzesi doğrudan müze amacı ile inşa edilen nadir yapılardan biridir. Yapı olarak Neo-Klasik mimariyi yansıtır. Müzenin alınlık kısmında Osmanlıca olarak “Asar-ı Atika Müzesi” yazısı dikkat çeker. Bu eski eserler müzesi anlamına gelir. Osmanlıca yazının hemen üzerinde yer alan tuğrada Sultan II. Abdülhamid’in imzası bulunur.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kökeni Fatih Sultan dönemine dek uzanır. Üç ayrı kıtanın kültürel mirasını bünyesinde barındıran müze ziyaretçiler için oldukça doyurucu bir koleksiyona sahiptir. Bu müzenin oluşum aşamasında yıllarca Fransa’da eğitim alan Osman Hamdi Bey’in çok önemli bir rolü bulunur. Müzenin ilk binası Sidon Kral Nekropolü kazılarından çıkarılan eserleri sergilemekte yetersiz kalır. Bu nedenle kompleks o dönemin başarılı mimarları arasında gösterilen A. Vallaury’e emanet edilir. Müzenin sağ ve sol kanadı 1903 ve 1907 senelerinde dahil edilir.
İstanbul Arkeoloji Müzesi Gülhane Parkı çevresinde doğrudan Topkapı Sarayı’na sizi götüren Osman Hamdi Bey Yokuşu’na sizi götürür. Müzeye ulaşmak adına pek çok opsiyon söz konusudur. Bağcılar-Kabataş tramvay hattı ya da Eminönü yönüne giden otobüsler değerlendirilebilir. Eminönü’ne geldikten sonra kısa bir yürüme mesafesi sonrasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Oldukça yoğun bir içerik sunan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde; Kuzey Afrika, Balkanlar, Yakın Doğu ve Orta Asya’da yer alan uygarlıkların izlerini sürebilirsiniz.
Galeri



