Azize Meryem Kilisesi
23.09.2024 13:34
Moğolların Azize Meryem Kilisesi diğer ismiyle Kanlı Kilise, İstanbul'da kuşaklardır tarihe ev sahipliği yapan Balat’ta bulunan bir Ortodoks kilisesidir.
Bizans İmparatoru Maurikios'un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından 7. yüzyılın başlarında inşa edilen bu manastır, Haçlı Seferleri sonrası yağmalanan şehirle birlikte harabeye dönmüştür. 1261 yılında şehrin kontrolünün tekrar Bizanslılar tarafından ele geçirilmesi ile birlikte manastır, tekrar tek katlı şekilde inşa edilmiştir. Anadolu’ya karşı düzenlenen Moğol akınları, Bizans İmparatorluğu’nun askeri ve maddi gücünü zorlamaya başlamış ve buna karşı çözüm olarak Bizans İmparatoru VIII. Michael, gayrimeşru kızı Maria Despina Palaiologina’yı Moğol İmparatoru Hülagü’ye gelin olarak yollamıştır. Gelin daha şehre ulaşamadan Hülagü’nün ölmesi üzerine, Maria, İmparator’un oğlu Abaka Han ile evlenmek zorunda kalmıştır.
Moğolistan’da yaptığı iyilikler ve hayır işleri ile adını duyuran Maria, gurbet süresi boyunca dine yönelmiş Hıristiyanlığı yaymaya çalışmış ve Doğu’nun Meryem’i olarak anılmaya başlamıştır. Abaka Han’ın ölümünden sonra doğduğu topraklara dönen Maria, Balat’taki bu manastırı yaptırarak yanına da bir kilise inşa ettirmiştir. Bundan sonraki bütün hayatını bu kiliseye adamış ve rahibe olmuştur. Bu tarihten itibaren manastır ve kilise “Moğolların” lakabını almıştır.
İstanbul'un beşinci tepesine inşa edilen bu kilise, 1453'te İstanbul'un fethinden sonra, Sultan II. Mehmed tarafından Fatih Camii'nin mimarı Christodoulos'un annesine bağışlanmıştır. Aynı şekilde II. Bayezid da kiliseyi Christodoulos'un yeğenine vermiştir.
Bizans döneminden bu yana ayakta kalabilen nadir eserlerden biri olan bu kilise, halen varlığını sürdürmekte ve bizzat Osmanlı padişahlarının fermanlarıyla dini kimliğini korunmaktadır. İstanbul’da Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyerek Rumların ibadetine bırakılmış ve Bizans döneminden kalma tek kilisedir. Halk tarafından bilinenin aksine kendisi camiye dönüştürülmeyen tek kilise değildir. Zira fetih öncesinden kalma birçok tarihi kilise bulunur İstanbul’da. Ancak kendisi camiye dönüştürülmeyen tek kubbeli ortodoks kilisesidir.
Peki neden adına ‘kanlı’ denilmiş? Rivayet odur ki, İstanbul fethedildikten sonra şehir içinde bazı yağmalar gerçekleşmiştir. Özellikle Fener bölgesinde çok şiddetli çatışmaların yaşandığı anlatılmaktadır. İstanbul’un en dik yokuşları arasında sayılan bu kilisenin civarında oluk oluk akan Ortodoks kanı Haliç’e karışmış ve bu nedenle ismiyle Kanlı Kilise denmeye başlanmıştır. Diğer bir rivayete göre ise, sadece dış cephesinin kırmızı olmasından dolayı Kanlı Kilise olarak benimsenmiştir.
Fatih semtinde yüksek duvarların arkasında kalan kilise, genellikle halka açık değildir.
Fotoğraf Kaynağı: https://vymaps.com/TR/Azize-Meryem-Kilisesi-396941/
Yorumlar