Truva Heykeli

Helenistik dönem başta Avrupa olmak üzere batı medeniyetleri için çok küçük yaşlarda öğrenilmeye başlanan, merak duyulan, eğitim sisteminde uzun yıllar kendisini gösteren bir kültür, çok derin bir bilgi alanıdır. Yazılı ve görsel kaynaklarla ama ‘uzaktan’ sürdürülen bu bilgi akışının tamamen gerçek olan ve olabildiğine yakından görülebilen temel argümanlarından biri ise Truva Heykeli’dir. Çanakkale’nin en çok turist çeken noktalarının başında gelen bu heykel, temelde bir maket. Binlerce yıl öncesinin öne çıkan Helenistik efsanelerinden Truva hikayesinin kadim geçmişi ise tam olarak Çanakkale’de geçiyor. Efsaneye göre Akalar, Troia’yı dokuz yıl süren kuşatmaya rağmen ele geçiremez. Günün birinde komutan Odysseus, dev boyutlarda tahta bir at yapılmasını emreder. Böylelikle komutan farklı bir ihtimali gözetmiş, parlak zekasını kullanmıştır. Bir gece saklandığı yerden gizlice çıkan askerlerin Troyalı askerleri öldürüp şehri ele geçirmesini hedeflemiştir. Plan başarılı olur; Komutan Odysseus şehri ele geçirir ve aşık olduğu Zeus’un kızı Truvalı Helen’e kavuşur. Avrupa kültürü başta olmak üzere geniş bir coğrafya açısından büyük önem taşıyan bu tarihi efsaneye ışık tutan noktada sergilenen Truva Heykeli, aslında gerçek değil. Burada çekilen bir sinema filminde kullanılan maketin şehre hediye edilmesi ve on yıllardır bulunduğu noktada sergilenmesini esas alıyor.