Kilitbahir Kalesi

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul Boğazı’nda olduğu gibi Çanakkale Boğazı’nın da her iki yakasına kaleler yaptırmışıtır. Genellikle boğazın en dar noktalarına inşa edilen bu kalelerden bir tanesi de Çimenlik Kalesi’dir, diğeri ise Kilitbahir Kalesi. Her iki kalenin karşılıklı olması top atışları açısından büyük bir avantaj sağlar. Kilitbahir Kalesi 1462 senesinde inşa edilir. Hemen bir yüzyıl sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından kapsamlı bir onarım sürecinden geçirilir. Restorasyon sürecinde güney alanı saran yeni bir sur duvarı eklenir. Ayrıca dış bölümde Sarıkule adı verilen yeni bir kule inşa edilir. Daha sonraki yıllarda Kilitbahir Kalesi yeniden yeninden restore edilir. Bu sefer tarihin tozlu sayfaları 1870 senesini göstermektedir. Bu restorasyon aşamasında ise Sultan Abdülaziz önemli bir rol oynar. Kalenin kuzey alanındaki orijinal dış deniz duvarının bugüne ulaşmadığı görülür. Bu duvarların güney kısmı o dönemlerde top mazgalı olarak değerlendirilir. Kale için son restorasyon 2013 senesinde gerçekleşir. 2015 yılındaysa bir tür teşhir projesi gündeme gelir. Kale kuşbakışı bir yonca yaprağına benzetilir. Kalenin adı “Denizin Kilidi” anlamına gelir. Kilitbahir aynı zamanda kaleye ev sahipliği yapan köyün de adıdır. Bu köyde kale dışında pek çok Osmanlı eserine rastlamak olasıdır. Cahidi Sultan Camii, Uşşaki Dergahı bunlardan bazılarıdır. Küçük bir tepenin eteğine kurulu olan Kilitbahir Kalesi, toplamda üç ayrı bölümden oluşur. Bu bölümler dış kale, ana kule ve iç kule olarak ayrılır. Kaba şekilde yontulmuş taşlar kalenin ana malzemesini oluşturur. Kalenin açıklık bölümleri kiremit kemerlidir. İç kule yedi katlı bir üçgeni andırır. Konum olarak Eceabat ilçesinde yer alan kalenin yapılma amacı, İstanbul’a ulaşmadan önce düşmanın Çanakkale’de durdurulmasıdır. Yakın tarihimizde ise Çanakkale Savaşlarında Kilitbahir Kalesi çok önemli bir savunma rolü üstlenir.