Beyoğlu'nun Pasajları

Beyoğlu'nun Pasajları

Beyoğlu'nun Pasajları

Genellikle İstiklal Caddesi'nde yer alan bu pasajlar, tarih kokan atmosferleriyle dolup taşar. Beyoğlu pasajları, sanat galerilerinden antikacılara, kafe ve mağazalara kadar geniş bir yelpazede ziyaretçilerine kapılarını açmaya devam ediyor. 

hazzopulo-pasaji

Hazzopulo Pasajı

Hazzopulo Pasajı, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin en özgün ve kendine has mekanları arasındadır. İstiklal Caddesi’nden uzun bir geçit neticesinde genişçe bir avluya doğru açılır. Bu avludan aynı zamanda Meşrutiyet Caddesi’ne ulaşım sağlanır. Hazzopulo Pasajı’nın en çok sevilen kısmı avlu bölümüdür. Ziyaretçiler genelde bu alanda fotoğraf çekmeyi tercih ederler. Avlunun etrafına konuşlanmış olan iplikçiler, şapkacılar, terziler ve düğmeciler, müthiş bir atmosferin oluşmasına neden olur. Tam olarak Beyoğlu’nun o tipik arka sokaklarını andıran pasaj, nostaljik dükkanları ile epey sevilir. Bugün kendine eskiye göre daha az yer bulan mesleklerin burada eski ustalar tarafından icra edildiği görülür. Bu durum Hazzopulo Pasajı’na karakteristik bir anlam ve derinlik kazandırır.Hazzopulo Pasajı Neoklasik tarzda inşa edilir. Avlunun hemen sol bölümü sizi Panaia Rum Ortodoks Kilisesi’ne doğru çıkarır. Yapının ilk yapıldığı dönemlerde bu avlunun taş ve çakıllarla dolu olduğu bilinir. Bunlara dair kalıntıları görmek, aradan geçen bunca zamana rağmen mümkündür. Pasajın etrafındaki binaların büyük ölçüde iki katlı olduğu görülür. İstiklal Caddesi tarafından mekana girdiğinizde altı ayrı çapraz tonozla karşılaşırsınız. Bu tonozların altından geçmek suretiyle avluya ulaşılabilir. Meşrutiyet Caddesi tarafında ise üç çapraz tonoz bulunur.Sultan Abdülaziz devrinde şehrin önemli zenginleri arasında olan Hacopulo tarafından inşa edilir. 1871 senesinde açılan pasaj ilk dönemde mesken ve iş yerleri olarak kullanılır. Bugün hala avluda yer alan fener, açılıştan bugüne miras kalır. İlk senelerde ayrıca üst katta çeşitli konserler verilir. Çok bilinen kadın iç giyim mağazaları ve en lüks kunduracılar burada yer alır. Diğer yandan meşhur İbret gazetesi de bu pasajda basılır. Ayrıca Jön Türkler mekanı dönem dönem buluşma yeri olarak kullanır.
avrupa-pasaji

Avrupa Pasajı

İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Beyoğlu’na bağlı Hüseyin Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Avrupa Pasajı, eskiden Hamalbaşı Sokak olarak bilinen Meşrutiyet Caddesi ile Tiyatro Sokak olarak da adlandırılan Sahne Sokak’ın kesişim noktasında mükemmel bir konuma sahiptir. Bu iki sokağı birbirine bağlayan Avrupa Pasajı, Balık Pazarı, Galatasaray Lisesi gibi yerlere yakın olması nedeniyle her gün çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından da ziyaret edilir.Pasajın içerisinde çok sayıda ayna olmasından dolayı ‘Aynalı Pasaj’ olarak da adlandırılan Avrupa Pasajı’nın inşa tarihi 1874 senesine kadar uzanır. Ermeni Tüccar Onnik Düz’ün Mimar Pulgher’e yaptırdığı Avrupa Pasajı her ne kadar eskiden gaz lambaları ile aydınlatılıyor olsa da günümüzde çok daha modern bir hale dönüştürülmüştür.İlk açıldığı dönemde sadece kuaför, ayakkabıcı, bakkal, terzi, sabuncu, tuhafiyeci ve halıcının hizmet verdiği pasajda bugün itibarıyla saatçiler, çiçekçiler, moda evleri ve piyano üreticileri de eklenerek ürün ve hizmet çeşitliliği artırılmış oldu. Ayrıca ‘İstanbul Hatırası’ olarak pek çok ürünün de sergilendiği Avrupa Pasajı’nda antikacılar, kilimciler, kartpostal, çini ve yemeni satan hediyelik eşya dükkanları da bulunur.56 metre uzunluğa sahip pasajın 22 dükkanı bulunmakla birlikte pasaj genel hatları itibarıyla neoklasik tarzı yansıtmaktadır. Yangına dayanıklı olması ile bilinen Malta taşının yapımında kullanıldığı Avrupa Pasajı’nın üst cephelerindeki büyük heykeller de kesinlikle görülmeye değer. Tavanının bir kısmının pencereler ile örtülü olduğu Avrupa Pasajı günümüzde gaz lambaları yerine tavandan sarkıtılan avizeler ile aydınlatılır. Buna ek olarak ön yüzleri tamamen cam ile kaplı olan dükkanların hepsinin arasında da kemerler vardır.
halep-pasaji

Halep Pasajı

İstanbul’un Beyoğlu semti, sadece şehrin değil aynı zamanda tüm Türkiye’nin en özel mekanlarına ev sahipliği yapar. Beyoğlu’nun sembol yapılarından birisi olan Halep Pasajı bu anlamda sene boyunca yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi görür. Beyoğlu’nun ruhunu ve kendine has atmosferini yansıtan bu pasaj, en az Halep Pasajı, Atlas Pasajı ya da Terkos Pasajı gibi ilgi görür. Halep Pasajı, konum olarak Atlas Pasajı’nın tam olarak karşısında yer alır. Caddeye adeta hücum eden yoğun kalabalıklar, mutlak suretle pasaja ilgi gösterir.Halep Pasajı’nı bu denli özel kılan en önemli yönü içinde barındırdığı tarihi sinemadır. Beyoğlu Sineması’nın varlığından dolayı burası bazı kaynaklarda doğrudan Beyoğlu Pasajı şeklinde de anılır. Halep Pasajı’na ilk giriş yapıldığında sizi gümüşçü dükkanları karşılar. Bu dükkanlarla beraber CD dükkanları girişe önemli bir renk katar. Biraz ilerlediğinizde ise karşınıza özel baskı yapan tişörtçüler, dövmeciler ve posterciler çıkar. En güzel film afişleri ile burada karşılaşmak mümkündür. Burası illa alışveriş mantığıyla ziyaret edilen bir yer değildir. Pasajın alt ve üst katlarında keşfedebileceğiniz oldukça ilginç mekanlar ve publar, size büyük keyif verecektir. Üst katta yer alan pubların özellikle müdavimleri bulunur. Halep Pasajı, Taksim bölgesinin en eski ve hareketli pasajları arasında gösterilir.İstiklal Caddesi’ndeki konumu nedeniyle bir tür kültürel bir buluşma noktası olarak görülen pasajın geçmişi, oldukça eskiye dayanır. Yazılı kaynaklarda pasajın 1885 senesinde inşa edildiği bilgisi mevcuttur. Cadde bölümüne doğru bakan kapıda bu ve benzer bilgiler yazılıdır. Rivayete göre o dönemde soyadı Halep olan birisi tarafından yaptırıldığı için pasajın adı bu şekilde belirlenmiştir. Halep Pasajı aynı zamanda Ortaoyunu tiyatro toplulukları için de önemli bir yere sahiptir.
suriye-pasaji

Suriye Pasajı

Suriye Pasajı, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki Beyoğlu ilçesinin sadece yaya trafiğine açık durumdaki simgelerinden İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi pasajlardan biridir. Galatasaray Lisesi ile Tünel arasındaki Rusya Başkonsolosluğu binasının karşısında konumlanır. Suriye uyruklu Osmanlı vatandaşı Hasan Halbuni Paşa ve şehirdeki önemli bir kuruluşun başkanı olan dayısı tarafından yaptırılmıştır. Yaklaşık sekiz yıl süren çalışmaların ardından 1908’de tamamlanan Suriye Pasajı, 100 yılı aşkın süredir bölgenin tanınmış restoranlarının yanı sıra konut, ofis, kafe ve çeşitli dükkanlara ev sahipliği yapar. Neoklasik üslupta yapılmış pasaj, estetik detaylarıyla dikkat çeker. Beyoğlu’ndaki en eski pasajlar arasındadır, büyüklüğüyle de öne çıkar. İlginç yönleri de vardır, örneğin elektriğin Osmanlı Sarayı’ndan sonra bağlandığı ilk yapıdır. Ayrıca Türkiye’deki ilk sinema Suriye Pasajı’nda açılmıştır. Günümüzde birçok işletmeye ev sahipliği yaptığı gibi çeşitli dernekler de pasajda konumlanır. İnsan sirkülasyonu yoğun bir tarihi değerdir.
elhamra-han

Elhamra Han

Beyoğlu sınırları içinde yer alan Elhamra Pasajı, tam olarak Asmalımescit Mahallesi’nde konumlanır. Buranın İstiklal Caddesi gibi işlek bir caddeye bağlı olması, pasajın ziyaret edilme yoğunluğunu önemli ölçüde etkiler. Aktarılan bilgilere göre Elhamra Pasajı, 1920-1922 senesinde inşa edilir. Yapımında o dönem Said Adapazarlı’nın büyük emekleri olur. Yapının mimarına dair kesin bilgilerden söz etmek mümkün değildir. Yine de genelde Mimar Vedat Tek’in ismi ön plana çıkar. Bu pasaj uzun seneler boyunca han olarak da kullanılır. Bu nedenle kimi kaynaklarda Elhamra Hanı olarak da anılır. Türkiye’nin en iyi sinema salonlarından biri olan Elhamra Sineması buranın en önemli sürprizleri arasındadır.Bugünkü yapıdan önce pasajın bulunduğu yerde Kristal Tiyatrosu yer alır. Bu meşhur tiyatro 1906 senesinde dek aktif bir şekilde faaliyetlerine devam eder. Pasaj bugün resmi düzeyde, korunması gereken eski eserler sınıfında gösterilir. Pasajın sözcük anlamı konusunda kesin bir fikir birliğine varılamaz. Geniş koridoru ile ziyaretçilerini karşılayan tarihi mekan, Osmanlı Neoklasik stilden izler sunar. Ön cephe kısmındaki pencereler kemerli yapıdadır. İkinci katın uç kısmındaki balkonlar cumbalıdır. Bu alandaki sütunlar kemerler sayesinde birbirine bağlanır. Pasajın içinde de dış yapıya benzer mimari detaylar göze çarpar.Mustafa Kemal Atatürk’ün de bu pasajın içinde yer alan Elhamra Sineması’na ara ara gelip film izlediği bilinir. C. Chaplin’in meşhur “Modern Zamanlar” filmi o dönem ilk kez bu sinemada gösterilir. Çoğu zaman pasaj, bu özel sinema salonu ile beraber anılır. Bir dönem bu sinemanın adı Sakarya Sineması olarak değiştirilir; fakat bu isimle sadece sekiz sene boyunca devam edilir. Bir dönem burası İstanbul Opereti olarak da değerlendirilir. 1999 senesinde ciddi bir yangın felaketiyle karşı karşıya kalır.
cicek-pasaji

Çiçek Pasajı

Çiçek Pasajı, 1870'teki Büyük Beyoğlu Yangını'nda yok olan Naum Tiyatrosu'nun arsasına 1876 yılında yapılmıştır. Hem İstiklal Caddesinden ve hem de Tiyatro sokağından girişi olmasıyla birlikte pasaj ismini almıştır. Yangından sonra arazi, dönemin sayılı zenginlerinden olan Hristaki Zografos Efendi tarafından alınmış ve üzerine 24 dükkan ve 18 lüks daireden oluşan yapı oluşturulmuştur. O zaman ki adı “Cité de Péra veya Hristaki Pasajı idi. 1908 yılında binanın mülkiyeti el değiştirmiş, yeni sahibi Sadrazam Küçük Said Paşa olmuştur.Mütareke zamanlarında içinde birçok çiçek dükkanı açılan pasaj, böylelikle ismi de şimdiki adıyla anılan “Çiçek Pasajı” olarak anılmaya başlanmıştır. 1940 yıllardan itibaren pasaj içinde kapanan çiçekçi dükkanlarının yerini meyhaneler almaya başlayınca, daha fazla müşteri kitlesini çekmeye başladı. Zaman içerisinde artan müşteri potansiyelini karşılamak adına tamamıyla meyhane ve yeme yerlerini bünyesinde barındırmaya başlayan Çiçek Pasajı ismi anı olarak kalmış bir şekle dönüştü. Pasaj binası bakımsızlıktan dolayı 1978 yılında sebepsiz bir şekilde aniden çökünce, 1988 yılına kadar hiçbir bakım ve restore yapılmamıştır. Daha sonraları belediye ve kurulan “Çiçek Pasajı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği” ile birlikte yapılan çalışmalar sonucunda eski yapısına bağlı kalarak restore ve yapım işlemleri gerçekleştirilmiş, 2005 yılında da yeniden hizmete girmiştir.Girişle birlikte 3 katlı olan bina oldukça geniş bir alan üzerinde yer almaktadır. Yapının ana malzemesi taş olup, ön cephesi oldukça gösterişli ve orta katta bulunan aslan ve insan kafası heykelleri ile bir o kadar ilginç özelliklere sahip. Pasajın İstiklal Caddesi’ne bakan kısmında bulunan en üst kattaki orta bölümde bir saat bulunmaktadır. Saatin bütün rakamları Romen rakamlarından oluşmuş olup şu an çalışmamaktadır.
atlas-sinemasi

Atlas Sineması

İstanbul’un en merkezi noktası olarak bilinen ve tüm dünyanın tanıdığı İstiklal Caddesi üzerindeki Atlas Pasajı’nda yer alan tarihi Atlas Sineması, kentin en büyük ve en eski sinemaları arasında yerini alır. 1870 senesindeki İstanbul yangınının ardından Sultan Abdülaziz döneminde Ermeni İş Adamı Agop Köçeyan’ın kışlık ev olarak kullanmak için yaptırdığı bina, tamamen dökme demir ve taştan yapılmıştır.Karkas özelliklerde yapılan tarihi binanın zemin katı eskilerde at ahırı, sonradan da at cambazhanesi olarak kullanıldı. Binanın şekli zaman içinde değişikliğe uğrayarak günümüzdeki Atlas Pasajı kısmına dahil edildi. Sahibi Agop Köçeyan’ın Taksim Vosgeperan Ermeni Kilisesi’ne hediye ettiği Atlas Sineması, bugün itibarıyla bin 860 kişi kapasiteye sahiptir.1932 senesinde kapsamlı bir restorasyon geçiren ve eğlence sanat merkezi haline getirilen Atlas Pasajı içerisinde 19 Şubat 1948 tarihinde Atlas Sineması açıldı. 350 loca ve bin 860 kişilik kapasitesi ile Beyoğlu’nun en büyük sinemalarından biri olarak açıldığı ilk andan itibaren popülarite kazanan Atlas Sineması, 1985’te de Hazine’ye devredildi. Günümüzde İrfan Atasoy ve Türker İnanoğlu’nun işlettiği tarihi sinemada 85, 130 ve 500 kişilik olmak üzere üç farklı salon bulunmaktadır.Tıpkı Emek Sineması gibi devasa bir perdesi olan Atlas Sineması, bu anlamda İstanbul’daki sayılı sinemalardan biridir. Ana salonunun amfi tiyatro şeklinde olduğu Atlas Sineması’nın balkonları da 8, 6, 4 ve 2 kişilik localardan oluşur. Geçirdiği restorasyon sonucu ses ve oturma düzeninin tamamen modern hale getirildiği Atlas Sineması’ndaki gösterimleri resmi internet sitesinden takip etmek mümkün.
aznavur-pasaji

Aznavur Pasajı

1900’lü yıllardan günümüze ulaşabilen nadir “Art Nouveau” tarzı pasaj örneklerinden biri olan Aznavur Pasajı’nın inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir.İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında eşsiz bir konuma sahip olan Aznavur Pasajı, Beyoğlu ilçesine bağlı İstiklal Caddesi’ne de yakın bir mesafede bulunur. Bir ucu Meşrutiyet Caddesi, diğer ucu ise İstiklal Caddesi üzerindeki Galatasaray Yapı Kredi binasına açılan Aznavur Pasajı, 1989 ve 1993 yıllarında ise kapsamlı bir restorasyondan geçmiştir.Toplamda dokuz katlı bir yapı olan Aznavur Pasajı, genel hatları itibariyle İtalyan mimarisinin izlerini taşımaktadır. Günümüzde 28 dükkana ek olarak kafeteryaların da olduğu tarihi pasajın içerisinde Köy Cafe, internet kafe, bilardo salonu, dans salonu ve resim atölyesi gibi aktivite alanları da vardır. Her sabah 07.00’de kapılarını açan pasajın dış ana kapısı ise gece 01.00’de kapanmaktadır. Şayet bu saatten sonra içeride çalışan biri veya müşteri olursa pasaj sabaha kadar açık kalır.Günümüzde Aznavur Pasajı’nın olduğu yerde 1893 senesinde Cafe Commerce ve Cafe de Pera adlı yapılar bulunmaktaydı. Bu iki yapının yıkılmasının ardından inşa edilen Aznavur Pasajı’nın mimarı da meşhur Mısır Apartmanı’nın tasarımcısı Ermeni asıllı Hovsep Aznavuryan’dır. İlk başta iki katlı olarak tasarlanan ama sonradan dokuz katlı bir yapıya dönüşen Aznavur Pasajı’nın adı da mimarı Hovsep’in soyadından gelir.Özgün yapısı ve aslına uygun bir şekilde 1993 senesinde geçirdiği restorasyon sonucu üst katı balkon halini alan Aznavur Pasajı’nın dış cephesi tamamen Art Nouveau süslemeler ile kaplıdır. Alt katındaki hediyelik eşya dükkanları ve giysi mağazalarından ihtiyacınız olan her türde şeyi bulmanız mümkündür.
rumeli-han

Rumeli Han

İstanbul’un en merkezi yerlerinden biri olan Beyoğlu’ndaki Büyükparmakkapı Sokak’ta yer alan tarihi Rumeli Han, Sarıca Arif Paşa tarafından 1906 senesinde Ragıp Paşa ailesi için yapıldı. Tarih boyunca pek çok ana şahitlik eden han, Pera’nın en köklü ailelerinden önemli Osmanlı paşalarına kadar çok sayıda aileye ev sahipliği yaptı.Kapılarından birinin Küçükparmakkapı, diğerinin de Büyükparmakkapı’ya açıldığı Afrika Han’ın girişinde ise Nizam Pide ve Hayal Kahvesi yer alıyor. Adeta her adımda farklı bir zamana ışınlanacağınız Beyoğlu’nun en köklü yapılarından biri olan Afrika Han’ın terasına çıkarak muazzam bir Boğaz ve Haliç manzarasına tanıklık etmeniz mümkün. Toplamda üç ayrı bloktan meydana gelen han, bin 93 metrekarelik bir alana yayılıyor.Kapalı alanının tam tamına 8 bin 200 metrekare olduğu Afrika Han’ın bodrum ve zemin katları da dahil edilirse dokuz katına yayılmış 95 civarında dairesinin olduğu söylenebilir. Kelime olarak Yunancada ‘Karşı yaka’ anlamına gelen Pera bölgesinde yer alan Afrika Han, aynı zamanda Küçükparmakkapı ile Büyükparmakkapı arasında bir geçit görevi görüyor.Beyoğlu’ndaki Anadolu, Rumeli ve Afrika hanları esasında Osmanlı’nın yayıldığı üç kıtayı temsilen bu adları almışlar. Ragıp Paşa’nın 20’nci yüzyılın başlarında inşa ettirdiği Afrika Han’ın 95 dairesi de günümüz stüdyo dairelerin en güzel örnekleridir. 2006’da Caffe Nero’yu Türkiye’ye getirmesi ile ünlenen Işık Keçeci ve eşi Mustafa Aşur’un satın aldığı ancak mahkeme sürecinde olması nedeniyle hanın henüz restore edilememesinden dolayı halen daha kapıları zincirlidir.Restorasyon çalışmalarının ardından alışveriş merkezi ya da otel olması planlanan Afrika Han, her ne kadar günümüzde ziyaret edilemiyor olsa da tarih boyunca Beyoğlu ve tüm İstanbul’un en önemli yapıtaşlarından biri haline gelmiştir.
terkos-pasaji

Terkos Pasajı

İstanbul’daki dükkanlar ve alışveriş merkezlerinde dünyanın her yerinden ürünler bulabilmek mümkün. Kozmopolit şehrin en önemli özelliklerinden biri de şüphesiz bu alanda sunulan olağanüstü çeşitlilik. Birçok farklı noktada alışveriş yapılabiliyor ama konu fiyata dair kimi fırsatlar olduğunda belli başlı destinasyonlar söz konusu. İşte bunlardan biri de Terkos Pasajı.Avrupa Yakası’ndaki ilgi çekici alışveriş noktalarından biri olan Terkos Pasajı, Beyoğlu ilçesinin ünlü İstiklal Caddesi’ne yakın Terkoz Çıkmazı Sokak’ta yer alıyor. Terkos Pasajı, müdavimlerinin vazgeçemediği fırsatlarla dolu olduğu kaydedilen bir yer. Çünkü dünyaca ünlü markaların ihraç fazlası ürünleri, piyasa koşullarına göre daha düşük fiyatlara satın alınabiliyor. Seri sonu ve defolu ürünler de geniş bir çeşitlilikle sunuluyor.Yeni ziyaretçilerini ilk bakışta yan yana sıralı tezgahları ve kendine has karmaşası ile şaşırtsa da kısa sürede adapte ediyor. Nispeten cazip seçeneklerle kendine çekiyor.
sark-pasaji

Şark Pasajı

Şark Pasajı, 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş olup zaman içinde birçok değişime tanıklık etmiştir. Pasaj, döneminin ticaret ve kültür merkezi olarak öne çıkmıştır. Günümüzde ise antikacılardan kitapçılara, kafe ve restoranlardan el sanatları dükkanlarına kadar çeşitli işletmeleri bünyesinde barındıran benzersiz bir alışveriş ve dinlenme noktasıdır.Şark Pasajı'nın özgün mimarisi, dönemin İstanbul'unu yansıtarak tarih tutkunlarını cezbetmektedir. Pasajın tavanlarındaki işlemeler, döneminin estetik anlayışını sergileyerek ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu yaşatır. Pasajın içinde dolaşmak, İstanbul'un eski günlerine dair izlenimler edinmek için mükemmel bir fırsattır.Pasajın içindeki dükkanlarda antikalar, el yapımı takılar, nostaljik eşyalar ve kitaplar gibi çeşitli ürünler bulunmaktadır. Ziyaretçiler, her bir dükkanın kendi özgün ürünleriyle tanışarak alışveriş yapma ve hediyelik eşyalar edinme imkanına sahiptirler.Şark Pasajı, Beyoğlu'nun kültürel zenginliğini ve tarihini yaşatan, unutulmaz bir atmosfere sahip bir gezi noktasıdır. Ziyaretçiler, pasajın tarihi dokusunda kaybolurken farklı dükkanlardan alışveriş yapabilir ve benzersiz ürünlerle hatıra biriktirebilirler. Şark Pasajı, İstanbul'un eklektik ruhunu keşfetmek isteyen herkes için önerilen bir durak olma özelliğini taşımaktadır.
aslihan-pasaji

Aslıhan Pasajı

Aslıhan Pasajı, İstanbul'un tarihi ve kültürel yapısını yansıtan, 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş tarihi bir pasajdır. Beyoğlu'nun canlı İstiklal Caddesi'ne yakın konumuyla dikkat çeker. Pasaj, ziyaretçilerine hem tarihi bir yolculuk sunar hem de günümüzün modern alışveriş deneyimini yaşatır.Pasaj içerisinde yer alan dükkanlar, eski İstanbul esnafının sıcaklığını ve samimiyetini koruyor. Burada, kitapçılardan antikacılara, el yapımı takı dükkanlarından sanat galerilerine kadar çeşitli işletmeler bulabilirsiniz. Aslıhan Pasajı'nın en önemli özelliklerinden biri de, özellikle ikinci el kitapçılarıyla ünlü olmasıdır. Edebiyat severler için bir cennet niteliğinde olan bu pasaj, nadir bulunan kitapları ve eski baskıları keşfetme fırsatı sunar. Ayrıca, pasajın mimarisi, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan zarif süslemeleri ve taş işçiliği ile göz kamaştırır.Aslıhan Pasajı, İstanbul'un tarihini, kültürünü ve sanatını bir arada yaşamak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir durak. Hem tarih meraklıları için hem de günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyen şehirliler için ideal bir kaçış noktasıdır. Beyoğlu'nun bu tarihi pasajını ziyaret etmek, İstanbul'un zengin kültürünü daha yakından tanıma ve yaşama şansı verir.
anadolu-pasaji

Anadolu Pasajı

Anadolu Pasajı, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde, tarihi İstiklal Caddesi üzerinde yer alır ve II. Abdülhamid döneminin önemli figürlerinden Ragıp Paşa tarafından yaptırılmıştır. Ragıp Paşa, İstiklal Caddesi üzerindeki bu üç geçidi; Rumeli, Anadolu ve Afrika Geçitleri olarak adlandırmıştır, bu isimler imparatorluğun yayıldığı üç kıtayı temsil eder. Anadolu Pasajı, İtalyan tipi kagir bir bina olarak tasarlanmış ve 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır.Pasajın tarihi, çeşitli dönemlere tanıklık etmiştir. Önceleri mefruşat ve manifatura mağazalarıyla ünlü olan bu pasaj, Lazzaro Franco mağazası gibi sefarethanelerin mefruşat gereksinimlerini karşılayan dükkanlara ev sahipliği yapmıştır. 1930'lara kadar Niko Valavanis Balabani tarafından işletilen ve dekorasyonu ve servisinin kalitesiyle ün kazanan Brasserie de l’orient adlı şark birahanesi burada yer alıyordu. Daha sonra sahip değişikliğiyle Anadolu Birahanesi olarak yeniden açıldı. Ünlü yazarlar Peyami Safa, Elif Naci ve İbrahim Çallı'nın müdavimleri arasında olduğu bu birahane, dönemin kültürel hayatına tanıklık etmiştir. 1985'ten beri pasajda bulunan Hacı Salih Lokantası ise geleneksel Türk Mutfağı ile hizmet vermeye devam etmektedir.Anadolu Pasajı, mimari yapısı ve geçmişiyle İstanbul'un kültürel ve tarihi dokusunun bir parçası olarak önem taşır. Bugün de ziyaretçilere, geçmişin izlerini sürerek, tarihi ve kültürel bir yolculuğa çıkma fırsatı sunuyor​.

Hazırlayan

GeziBilen

Dijital Rehber

GeziBilen

Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerimize ışık tutarak; ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak bizi sizlerle buluşturan temel amacımızdır.

GeziBilen Logo
Google Play Badge
AppStore Badge
AppGallery Badge
İletişim

0 (212) 274 2121

merhaba@gezibilen.com

Balmumcu Mah, Bestekar Şevkibey Sk, No:26 Beşiktaş-İstanbul

  • GeziBilen Gezi Noktaları2.500 gezi noktası

    2.500 noktayı keşfetmeye hazır mısınız?

  • GeziBilen Ülkeler4 Farklı Dil Seçeneği

    Tüm yazılı ve sesli içerikler Türkçe, Almanca, İngilizce ve Rusça

  • GeziBilen Rotalar185 Tematik Rota

    Her şehir için özel hazırlanmış onlarca tematik rota

Diğer İçerikler