Sarı Köşk

İstanbul’da Emirgan Korusu içerisinde yer alan Sarı Köşk, korudaki üç köşkten biridir.

Emirgan Korusu ve civarı, Osmanlı Devleti yöneticilerinin 17’nci yüzyıldaki ikamet yerlerinden biridir. Bilhassa bu nedenle tarihi önemi artan Emirgan Korusu ve çevresinde de pek çok tarihi köşk, konak ve çeşme bulunur. Bunlardan belki de en çok bilineni hiç kuşkusuz Sarı Köşk’tür.

Osmanlı Padişahı IV. Murat, Revan seferinde Tahmasb’ın (Emiroğlu) komutanlığındaki kaleyi fetheder. Bunun üzerine Tahmasb’ın İstanbul’a gelerek Emirgan çevresinde ikamet etmesine izin verilir. Bölgenin bugünkü Emirgan ismi de Emirgünoğlu'ndan gelmektedir.

Emirgan Korusu ve içerisi ile çevresindeki köşkler yıllarca Osmanlı devlet erkanı tarafından kullanılır. Ardından, o dönem Sultan Abdülaziz’in gümrük emiri Osman Paşa’ya ait bulunan koru, devlet tarafından satın alınarak kamulaştırılır ve Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya tahsis edilir.

Hıdiv İsmail Paşa, kendisine tahsis edilen bu koruda üç adet köşk inşa ettirir. Bilindiği kadarıyla köşklerin inşaları 1878 tarihinde tamamlanır. Ancak Hıdivlik makamı son bulunca kçşkler 1930’a kadar varisleri tarafından kullanılır. 1940’ta ise dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar tarafınca kamulaştırılır. Böylelikle koru İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine geçer.

Sarı Köşk, Yıldız Şale Sarayı’na benzeyen mimarisi ile dikkat çekmektedir. Ayrıca geleneksel Türk yaşamının bir gereği olan sofa etrafında toplanmış plan şeması da uzun yıllar değiştirilmemiştir.

Sarı Köşk’ün üst katında bir salon ve üç oda bulunur. Alt katında ise dört oda, hol, mutfak ve bodrum katı yer almaktadır. Öte yandan Sarı Köşk, piknik, av, konuk ağırlama ve dinlenme evi köşkü olarak yıllarca eski sahipleri tarafından kullanılmıştır. Bir süre Turing tarafından restoran ve kafeterya olarak kullanılan köşk, 1996 ile 1997 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun olarak yeniden restore, bakım ve onarım çalışmaları geçirerek bugünkü halini alır. Bu bir yıl içerisinde oldukça büyük ve hummalı bir çalışma gerçekleşmiş; köşk, en küçük detaylara dahi dikkat edilerek restore edilmiştir. Tadilatların ardındansa Beltur A.Ş. tarafından, kafe ve restoran olarak halkın hizmetine sunulmuştur.